Polisiye, gerilim tarzı okuyanlar bilir genelde aynı çizgide giden olay örgüsü vardır. İp uçları suçlunun kim olduğunu verir ve onlardan birinin olduğunu bilip bunu ortaya çıkarmak için okuruz. Ama bu kitap sonu sürprizli bitti. Hiç beklemediğim birinin suçlu olması beni şaşırttı, çünkü hiç üzerinde durulmadığı biriydi. İlk başlarda biraz sıkıcı gitse de kitap sonrasında çok akıcı gitti ve merak uyandırmaya başladı.
Kitabın kahramanı Rachel her gün trenle yolculuk yapan, kocasından ayrılmış, alkol sorunları olan bir kadın. Çocuğu olmayacağını öğrendiği zaman alkole başlar ve kocası onu aldatınca iyice bunalıma girer. Sürekli trenle yolculuk yapar ve eski kocasının evinin önünden geçer ve bu evin yanındaki evdeki çift dikkatini çeker, sürekli onları izler ve onların aşkına hayran kalır. Fakat bir gün kadını başka bir adamla samimi bir şekilde görünce hayal kırıklığına uğrar.
Rachel Megan'ın yani hayran olduğu çiftten kadının kaybolduğunu öğrenince şoka uğrar. Şüpheli kocasıdır fakat Rachel buna inanmaz. Kocasına ulaşmanın bir yolunu bulur, Megan'ın arkadaşı olduğunu söyler ve ona eşini bir adamla samimi gördüğünü anlatır. Aynı şeyleri polise de anlatır ama polis alkolik olması ve eski kocasını sürekli aldatması nedeniyle ona inanmaz.
Daha sonra Megan'ın cesedi otaya çıktı. Rachel kendini iyice çıkmazda hissettiği bir anda biri ile karşılaşınca her şey netleşmeye başladı. Artık her şeyin farkındadır ama kimsenin onan inanmayacağını da bilir. Şüpheleri ortaya çıkmış ve katille yüz yüze gelmiştir.
Kitap ile filmi tabi ki de birbiri ile kıyaslamamak gerekir. İkisi de kendi içinde değerlendirilmeli. İlk önce kitabı okuyup filmi izlediğim için olay örgüsünü biliyordum ve tahmin ettim, ettiklerimi gördüm bu zevkliydi çünkü kitaptan bağımsız değildi. Kitapta var ama filmde yok ve ya kitapta yok ama filme konmuş diyebilecek bir şey yoktu. Buda filmi de sevmemi sağladı.
![]() |
Rachel |
![]() |
Megan |
![]() |
Anna |
![]() |
Scott |
![]() |
Tom |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder