13 Mart 2016 Pazar

V.C. ANDREWS

V.C Andrews
Adı tam olarak Virginia Cleo Andrews'dir. Eserlerinde yazdıklarının bazılarını kendi hayatından esinlenerek yazdığı rivayet edilir fakat bunların hangisi olduğu bilinmemektedir. Okul yıllarında geçirdiği bir kaza sonucu hayatının geri kalanını tekerlekli sandalyede geçirmek zorunda kalır fakat bundan şikayetçi olmadığını her fırsatta dile getirmiştir.
Romanlarını daha çok seri olarak yazmıştır. İşlediği konular genellikle; aile dramları, ailedeki derin sırlar, yasak aşk etrafında döner.

           




ÇATI
"Zalim bir anne, yalanlarla örülü bir dünya ve tavan arasına sıkışıp kalan duygular... Bencil ve zalim anneleri tarafından yaşadıkları dünyadan çeşitli yalanlarla koparılıp bir çatıya hapsedilen dört masum çocuğun dehşet dolu dramı."


ÇATIDAKİ RÜZGAR
"Yıllar boyunca kilitli tutuldukları çatıda yaşayan dört kardeşten ne yazık ki üç kişi kalmıştır. Zihinlerine kazınan tüm acılara ve annelerinin kendilerini reddetmesine rağmen büyük mücadele veren kardeşler sonunda hapsoldukları tavan arasından kaçarlar. Büyükannelerinin o uğursuz sesi hala kulaklarında çınlamaktadır. 
'Şeytan tohumu!' 
Cathy yaşadıkları dehşet dolu günleri asla unutmayacak, bunların bedelini herkese ödetecektir."







GAZAP TOHUMLARI
"Chris ve Cathy kötülük ve  yalanların gölgesinde filizlenen aşklarını yaşayabilmek için sonunda gözlerden ırak çok güzel bir eve sahip olmuşlardı. Ne var ki yıllar önce tavan arasında günahlar üzerine tohumları atılan ailenin bireyleri küçük Bart ve ağabeyi Jory, bunun bedelini ödeyeceklerdi. Her geçen gün bir yenisini öğrendikleri gerçekler çocukları dipsiz bir kuyuya çekiyordu. Ama unutulmaması gereken bir ayrıntı vardı: Yıkıntılardan güller de yeşerirdi."









ÇATIDAKİ DİKENLER
"Chris ve Cathy tutsak oldukları geçmişin pençesinden kurtulamıyordu. 
Geçmişin trajedilerini ve günahlarını peşlerinden sürükleyerek sonunda zalim anneleri tarafından uzun süre saklı tutuldukları Foxworth Malikanesi'ne dönerler. Ne var ki, büyük uğraşlara rağmen bir karabulut gibi üstlerine çöken geçmişlerinden bir türlü kopamazlar. Artık onları kabus dolu günler beklemektedir."








Çatıyı okuduğum zaman bazı şaşkınlıklar yaşadım. En başta bir annenin evlatlarına karşı yaptıkları beni fazla düşündürdü.
Çocukların annesi Corinne, yeniden zenginliğe kavuşmanın heyecanı ile çocuklarını herkesten gizleyerek hayatına devam etti ve yeniden evlendi. Diğer yandan büyükanneleri onlara hiçbir zaman iyi davranmadı, hep katı oldu ve katı kurallar koydu. Onları her zaman günahkar olarak gördü ve her gece Tanrı'dan af dilemelerini tembihledi. Günahkar veya şeytanın tohumu olarak görmesinin nedeni anneleri Corinne'nin amcası ile evlenmesiydi. 
Zaman geçtikçe her şeyi televizyon veya kitaplardan öğrenen Chris ve Cathy birbirine aşık olamaya başladı. Bunun hem yanlış olduğunu düşünüyorlar hem de birbirlerini seviyorlardı. 
Öte yandan küçük ikiz kardeşlerinden erkek olanı ölmüş ve bunun acısını yaşıyorlardı.
Annelerinin evden ayrıldığını öğrenen ve yaşadığı zorluklara daha fazla dayanamayan çocuklar evden kaçtı ve ilk kitap böylece bitti.

İkinci kitapta çocuklar bir trene binerek nereye gideceklerini bilmeden öylece yola çıktılar. Bir doktorun yanında kalmaya başladılar. Cathy üvey abisi Chris'in kendine bir yol çizmesini istiyor o yüzden de ondan uzak durmaya çalışıyordu. Bu sürede yanında kaldıkları doktor Paul'le yakınlaştı. Ama onunla da arasında fazla yaş farkı vardı.
Bale dersleri aldığı hocasının oğlu ile birlikte balerin olma hayalini gerçekleştirmek için şehir dışına çıktı. Ama onunla arasında her zaman çatışmalı bir ilişki oldu. Sonunda bir kazada vefat ettiğinde Cathy ilk oğluna hamileydi. Yeniden Chris ve Paul'un yanına döndü. Kız kardeşinin annesi yüzünden intihar ettiğini öğrenince annesinden intikam almak için annesinin kocası Bart ile birlikte oldu. Ve bu birliktelikten hamile kaldı. Bu yaşananları annesinin verdiği bir davette herkesin içinde anlatarak ondan intikam aldı. Çılgına dönen annesi evi yaktı. Çocukların büyükkanesi ve Corinne'nin kocası bu yangında vefat etti.
Chris, Cathy, büyük oğlu Jory ve küçük oğlu Bart ile birlikte mutlu bir yaşam sürmeye başladılar. İkinci kitapta böylece bitti.

Hikayenin tam ortası belkide. Chris ve Cathy sonunda sırlarını arkasına alarak mutlu bir aile olmayı başarıyor gibiydiler. Cathy'nin bir arkadaşı vefat etti ve onun kızını evlatlık olarak aldı. Bir gün anneleri Corinne yan evlerine gizlice taşındı ve çocukları kendilerine çekmeye çalıştı. Özellikle de Bart'ı. Tek istediği onunla vakit geçirmekti. Ama ne yazık ki yardımcısı John, Bart'ın kafasını iyice karıştırdı, kadınları ona günahkar olarak aşıladı. Aile sırlarını yavaş yavaş açığa çıkardı. Böylece Bart git gide ailesinden uzaklaşmaya başladı. Özellikle üvey kardeşi Cindy'ye çok kötü davranmaya başladı. Corinne özellikle Bart'ı çok seviyor ve ayrı tutuyordu. Kitabın sonunda Corinne kızı ve oğlundan özür diledi ne kadar pişman olduğunu anlattı. 

Ve hikayenin sonu...
Yıllar geçti.  Chris ve Caty yaşlandı, oğulları büyüdü, hatta büyük oğlu Jory evlendi. Büyükannesi bütün varlığını torunu Bart'a bırakmıştı. Bart, Foxforth Malikanesini restore ettirdi ve tüm ailesi oraya geldi. İçinde herkese karşı bir öfkesi vardı. Hatta içten içe abisinin olan her şeyi elde etmeye çalışıyordu. Verdiği bir partide abisinin dans etmesini istedi ve bu dans sonucunda Jory'nin üzerine bir şeylere düştü. Böylece Jory yürüyemez oldu. Bu sırada eşi hamileydi. Bart bunu fırsat bilerek abisinin eşi ile yakınlaştı. Gittikçe aralarına mesafe girdi. Çocukları doğurunca evden ayrıldı. Kitap boyunca Bart herkese kötü davrandı, herkese öfke duydu fakat sona doğru yaptıklarına pişman olmaya başladı. Sona yaklaşırken Chris bir kaza sonucu hayatını kaybetti ve Cathy tek başına kaldı. Duyduğu acıya fazla dayanamadı...
Bir hikaye de böylece bitmiş oldu.

Vee kitapları bitirdikten kısa süre süre yazar hakkında bilgi edinmeye çalışırken filmlerinin olduğunu öğrendim.


Çatı

Çatıdaki Rüzgar

Gazap Tohumları
Çatıdaki Dikenler

Elbette ki kitap ile filmi karşılaştırmamak gerekir. Bunu özellikle burada çok iyi anladım. Çünkü kitap ve filmler arasında farklılıklar var. Birinci kitap ve birinci film birebir aynı olmuş ama ikinci film biraz hayal kırıklığına uğrattı beni. Kitabın sonunda Paul ölüyorken film Paul'un ölmesi ile başladı ve olaylar bunun üzerinden devam etti. 
Böylesine sevdiğim bir seriyi okumanın yanında izlemiş olmak da beni çok mutlu etti ama sanırım en az beğendiğim film ikincisi oldu. 

Genel olarak bu tarz kitaplar herkesin ilgisini çekmeyebilir, okuduğu zaman beğenmeyebilir. Şahsi fikrim olarak ben beğendim.

Herkese iyi okumalar dilerim :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

SEMERKANT