![]() |
Dışarıda bir şey var. Görülmemesi gereken korkunç bir şey... Ona atılan bir bakış kişiyi ölümcül deliliğe sürüklüyor. Ne olduğunu ve nereden geldiğini kimse bilmiyor...
Bir evde hapsolmak... Ne olursa olsun dışarı bakmamak gerekiyor. Bakarsan ölürsün.
Romanın kahramanı Malorie çok tehlikeli bir zamanda hamileydi. Neyse ki yalnız değildi. Evde kalanlardan Olympia'da hamileydi. Zor günler geçirdiler, yiyecekleri gün geçtikçe azalıyordu ve doğacak iki bebek vardı.
Malorie, Tom, Jules, Don, Felix, Cherly ve Olympia aynı evde kalıyorlar ve korunmak için her şeyi yapıyorlardı. Bazen tartışıyorlar bazen güzel geçiniyorlardı. Hapis olmuş durumda bu çok normaldi. Gözleri bağlı bir şekilde dışarı çıkıp kuyudan su ihtiyaçlarını karşılıyorlardı. Tehlike ile aralarında sadece bir göz bağı var.
Malorie nehrin kenarında terk edilmiş bir evde çocuklarıyla yaşıyor. Onları öyle bir eğitti ki görmeseler bile hisleri, işetme yetileri çok kuvvetli. Erkek olan Malorie'nin kız olan da Olympia'nın çocuğuydu ama Olympia öldüğü için Malorie ikisini de kendi çocuğu gibi büyüttü.
Artık zamanı gelmişti. Bu evden daha güvenleri bir yere gitmeleri gerekiyordu. Ne kadar zor olsa da. Malorie hazırlıkları yaptı. Bir kayıkla nehirde yola koyuldular. Bu yolculuk boyunca geçmiş 5 yılından anılar canlandı. Ve sonunda sağ salim varmak istedikleri yere gittiler. Kitap boyunca çocuklardan kız ve oğlan diye bahsedildi. Kitabın sonunda çocukların ismi sorulunca kız olan Olympia, oğlan olanda Tom diye tanıttı anneleri.